Alevilerde ‘Çerağ’ nedir?

semah nedir

Çerağın anlamı

Çerağ dilimize Farsça’dan girmiş Fars kökenli bir sözcüktür. Türkçe karşılığı ise  ışık ve nur olarak kullanılır. Alevi inancında çerağa kimi yörelerde Delil de denir. Delil (Yol gösterici, Aydınlatıcı, Rehber) son derece önemli bir yere teşkil eder. Delil ya da diğer adıyla Çerağ Alevi inanç dilinde ve ibadetinde içiçe geçmiştir. Zaten ikiside biribirini tamamlıyor; birisi ışık (Alevi inancında NUR olarak söylenir) diğeri ise elindeki bu ışıkla Yol süren, yolun Rehberidir.

Alevilere göre madde yaratılmadan önce nur yaratılmıştır. Alem-i ummanda yeşil bir kandil vardır bu kandilin içindeki nur Muhammet ile Ali nurudur, Kainatın, bu nur’un hürmetine yaratıldığına inanılır.

Karanlık ışığın, aydınlığın doğduğu yerdir, ışık karanlıktan doğmuştur ve karanlığın içindeki gizemleri yani bilinmeyenleri açığa çıkardı. Alevi inancında kişinin arınmadan önceki hali gizemlidir, yani karanlıktır, karanlıktan çıkıp aydınlığa kavuşmak için bir Mürşidi kamile ikrar verip yola girmek esastır. Mürşit inançta Delil’dir, İlimdir, irfandır ve ışıktır. Hak ilmine, gerçek bilgiye  erişmiş , Çerağ gibi etrafını aydınlatandır mürşid.  Hace Bektaş Veli ’’İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır’’ Gönüllerin ozanı Yunus Emre ise ’’Gel ey kardeş Hakkı bulayım dersen /Bir kamil mürşide varmazsan olmaz ‘’..  Derken, vurgulamak istedikleri,  gerçeklere vakıf olan bir kâmil’in muhabbetinde olup O’ndan varlık alemi ile ilgili sır’ları öğrenmektir.

Alevilerde Çerağın anlamı

Nur ya da Işık, Alevi inancında aynı zamanda, sürekliliği temsil eder, çünkü nur yaratılıştan önce vardı ve sürekli de var olacaktır, Varlık alemindeki tecelliyat ve tezahürriyat Nur’dan gelmektedir.

Ozan Nesimi Şöyle diyor:

Eğer sual eder isen sırrımdan
Cümlemizi var eyledi varından
Hak yarattı Muhammedi nurundan
Kandil de balkıyan nurdan gelirim.

Nesimi

Çerağ Ne Demek

Nur alevi inancında ve  ritüellerinde çok önemli bir yere sahiptir, Yaratılışın temelini ve varlık aleminde ortaya çıkmış tüm varlıkların özünü  oluşturduğundan  hemen bütün erkânlarımızda temsili olarak canlandırılır. Her Alevi Perşembe akşamları mutlaka evinde ‘‘Teberrik‘‘ lerin bulunduğu bir köşesinde, Ziyaret yerlerinde, Türbelerde,  Yaratanın Nur’u aşkına üç tane mum yakar.. Cem erkanında ise kendine has kurallarla çerağlar uyandırılır. Cem evinde ibadetin yapılacağı günün akşamı, Cemt başlarken yakılan çerağların dışında   önceden ilahi  nuru temsilen bir çerağ uyandırılır. Cem bittikten sonra görevli çerağı sırlar ve cemevinin kapısını kilitler, ertesi güne kadar sır içinde kalır kimseler cemevine giremez.

‘’Bektaşi inancına göre çerağ şu ayete dayandırılır ‘’Biz seni Allah yoluna ışık saçıcı bir Güneş olarak gönderdik’’ Ahzab suresi-46. *C. Sunar. M. ve Bektaşilik. Aktaran N.Birdoğan.

Cemevinde … ’’Eşiğin tam karşısında üç basamaklı ve oniki çırağı taşıyan bir çerağlık bulunur ki buna ‘’Taht-ı Muhammedi’’ de denir….

Bu oniki çerağın arasında veya önünde bir büyük çerağ daha vardır ki bunun başı Bektaşi tacı biçimindedir ve altında dört bölüm olup dört kapıyı simgelemektedir. Yukarısı da oniki imama simge olarak oniki dilimli haldedir. Bu oniki dilimin tam ortasında bir düğme bulunur , bu düğme gerçeğe (Hakikat) simge olup Muhammed ile Ali’nin birliğini gösterir….Öbür çerağlarda bundan yakılarak uyandırılr.. ’’ * N. Birdoğan .A.G.Kültürü Alevilik S.265.

Yukarıda vurguladığıız bu  alıntıdaki uygulama bugünlerde nadiren ve bazı yerlerde uygulanmaktadır, Yapılan  Cemlerde  Aleviler genellikle   yaratılışı temsil olarak üç çerağ uyandırırlar bunlardan ilki yaratıcının aşkına, ikincisi Nübüvet’in  (Peygamber Muhammet Mustafa ) aşkına, üçüncüsü ise velayet’in (İmam Ali ) aşkınadır.