İsviçre Alevi Dernekleri Basel ve Çevresi Alevi-Bektaşi Kültür Birliği, Biel Alevi Kültür Merkezi, Cenevre Alevi Topluluğu, İsviçre Alevi Topluluğu, İsviçre Alevi Bektaşi Dergâhı, Langenthal Merkezi Alevi Cemevi, Lausanne Alevi Kültür Merkezi, Winterthur Alevi Kültür Merkezi
BİLDİRİ
Muharrem yası ve orucuda, 12 imamlarda bizim Alevi dinî inancımızdır.
Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kendi tercihiyle bir dini kabul etme veya bir inanca sahip olma özgürlüğü ile, tek başına veya başkalarıyla birlikte toplu bir biçimde, aleni veya özel olarak, dinini veya inancını ibadet, uygulama, öğretim şeklinde açığa vurma özgürlüğünü de içerir. Bu özgürlük başkalarının dinsel özgürlük haklarına ve itibarına saygı koşuluyla sınırlıdır.
Hiç bir kimse veya kurum, başkalarının dinsel özgürlüğünü zayıflatacak bir zorlamaya, saptırmaya, itibarını zedelemeye tabi tutamaz. Son günlerde “Devrimci Alevi Birliği” imzasını taşıyan ve etrafında kendileriyle beraber Almanya ABF ve Fransa FUAF gibi 21 kurumun amblemi bulunan bir bildiri sosyal medyalarda dolaşıyor ve “Alevi Kurumları, ortak bir açıklama yapıp bu yıldan itibaren artık Şii-İslami Muharrem Yas Ayı, 12 imam, Kerbelâ Oruçu vs.. tamamen kalkmalıdır” diye çağrı yapıyorlar.
Geçen senede 4 Temmuz 2017 tarihinde Hacı Bektaş Veli’de toplanan bazı kişi ve kuruluş başkanları aynı teklifle bir bildiri yayınlamıştı. Hangi ırktan, etnikten, siyasi partiden, sosyal gruptan olursanız olun bir Alevi olarak inançımızda “Muharrem Yas Ayı, 12 imam, Kerbelâ Oruçu vs.. tamamen kalkmalıdır” demenizi Alevi dernekleri olarak dinsel özgürlüğümüze, haklarımıza, ibadetimize, edep-erkânımıza bir saldırı olarak görüyoruz.
Bizim inacımızda Alevi kelimesi “alev” kökünden değil, peygamberimizin amca oğlu Ali’nin isminden gelir ve aidiyet takısı olan “i” harfı eklenmesiyle arapca “Alawi” şeklinde oluşmuştur. Alevi sözcüğü Türkçeye geçerken hem ses hem de içerik bakımından değişikliğe uğramıştır. Türkçedeki Alevi tanımı “Ali edebinden olan kişi”dir. Anadolu’da Alevi kelimesi Pîr Sultan Abdal’ın şu dörtlükte belirtti gibi kullanılır: “İmam Rıza’nın ben envarıyım/ Şah-ı Kerbela’da doğan Ali’yim/ Münkirin Yezidin Azrail’iyim/ Hüseyni’yim Alevi’yim ne dersin”. Bu ufak misalle gördüğünüz gibi Kerbelâ’da bizim, Ali’de, Hüseyin’de, 12 İmamlarda.
Muharrem yası da inançımızın ve edep erkânımızın temel taşlarındandır. Şayet Alevi iseniz “Eline diline beline, aşına eşine işine sahip olmaya, kendine reva görmediğini başkasına uygulamamaya, kendini bilip, 72 millet ve tüm canlara, Ehlibeyt ve 12 imamlara sevgi saygı göstermeye ve dedenin “bu yol uzun ve zordur şimdi ikrar verip yarın döneceksen hiç söz verme, hadi git” demesine rağmen ikrar verdiniz. “Aleviyim” diyorsanız günlük yaşantınızda da yalandan, fitneden, riyadan uzak, eline-diline-beline sahip bir “Can” olun.
Fakat siz Aleviyim ama Muharrem Yas ve Oruçunu 12 imamı vs. kaldırdık, Alisiz aleviyiz ve Alevilik İslam dışıdır diye sosyal medyada yazıyorunuz. Bu bir alevinin verdiği ikrardan dönmesidir. Belki de hiç ikrar vermediniz ve, alevi aileden gelseniz bile, inançla hiçbir alakanız yok. Hedefiniz derneklerin içerisine sızıp, bilgi kirliliği yaratarak derneklerde “Alevi” inancının özünü boşaltıp, üyelerinin birlik ve beraberliğini siyasi veya milliyetçi faaliyetlerinize alet etmekti.
Yeter artık. Bundan sonra sizleri “Pirincin içindeki beyaz taşlar” olarak değil “Alevi” inancının ismini gasp etmiş ve dinsel özgürlüğümüze, dini inancımıza, Alevi edep-erkânına saldıran, zedelemeye ve itibasızlaştırmaya çalışan bir dernek(ler) olarak görüyoruz. Neye inanıyorsanız o inancı istediğiniz gibi özgürce yaşayın, istediğinizi değiştirin ama başka inançlarında özgürlüğüne saygı gösterin ve erkânlarına karışmayın. Alevilikten elinizi çekin. Artık sizi sadece kınıyarak Yol’umuza devam etmeyeceğiz ve saldırılarınız devam ederse bulunduğunuz bütün ülkelerde, yerel kanunlara ve uluslararası sözleşmelere dayanarak ihlal ettiğiniz hak ve hukukumuzu arayacağız.
25.09.2018